4 Aralık 2015 Cuma

Bir "Son" Yazılamayacak Hikayenin Başı

Bazı şeylerin açıklaması yapılamaz, hiçbir kelime anlatamaz. Bunların pek çoğu duygularda gizlidir. Mesela kimse mutluluğu tam olarak tanımlayamaz. Huzuru, sevgiyi, aşık olmayı ve aynı zamanda bunların tam tersi mutsuzluk ya da umutsuzluk gibi pek çok duyguyu anlatamaz. Herkese göre farklılık gösterdiğinden midir bilinmez ama geçmişten günümüze kalpten kalbe değişiklik gösterdiği kesin.

Kalp demişken, değişiktir kendileri. Kimi zaman çok kırılgan olabilirken kimi zamansa en ağır topların bile yıkamadığı bir duvar kadar güçlü olabilir. Beklenmedik zamanlarda beklenmedik tepkiler vermesiyle de bilinir çoğu kişi tarafından. Tuhaftır. En mutsuz anında bile bir umut yeşertebildiği gibi tüm bağları bir kerede koparıp atabilecek kadar zalim de olabilir. Ne var ki hiç beklenmedik anda kanatlanıp uçabilen bu değişik organ hayatın tümünü etkileyebilme gücüne sahiptir. Aklı ekarte eder, ruhu özgürleştirir ya da hapseder. Kısacası ne yapacağı bilinmez, saygı gösterilmesi gerekir. Anlamak için çok çaba göstermemek, onunla ahenkle dans etmek gerekir. Tabii arkada çırpınan aklın sözlerini de yabana atmamak gerektiğini hatırlatmak gerekiyor tam da burada :)

Yine de bazı zamanlar vardır ki aklınla kalbin bir olur şarkı söylerken ruhunda. Tüm bedenini ele geçirir, gülümsetir, ağlatır. Sorgusuz sualsiz bırakırsın kendini ve dans etmeye başlarsın. Korksan da için ürperse de bazen durup düşünsen de güvenirsin bu defa onlara. Aferin, devam et! Çünkü paramparça olmuş zavallı kalbin sana yepyeni bir çiçek veriyor şu an, kıymetini bil. Sarıp sarmalayan, nereden geldiğini anlayamadığın o serin ama güzel rüzgarın kollarına bırak kendini. Alıp götürmesine izin ver. Bırak, aklındaki tüm düşünceleri, kalbindeki tüm korkuları bırak ve onunla devam et. Karşına çıkan yepyeni rotada izin ver yolunu göstersin, seninle yürüsün. Çünkü kalp yalnız yürüyemez aslında. Tökezler, canı acır, eksik kalır. Bedenin iki tarafını da dolduracak gücü yoktur. Halbuki rüzgar tenine her dokunduğunda eksik kalan parçaları getirir bırakır sana. Bağlanırsın, daha güçlü hissedersin, canlanırsın böylece.

Öyle güzel etkisi altına alır ki seni sözcükler, hiçbir madde bu kadar mutlu edemez, bu denli sarhoş edemez seni, o zaman anlarsın. Hep en içinde kalmış hazinelerinin olduğunu o zaman farkedersin. Her biri açığa çıktıkça sen bile şaşırırsın olanlara. Sen misin bu gözleri ışık saçan, sen misin tamamen tükenmişken bu kadar sevgi dolu ayağa kalkıp sarılan? İşte dedim ya, kalp tuhaftır diye. Tam olarak anlatmaya çalıştığım da buydu. Sen kendini karakışta donmak üzere hissederken bir anda ruhuna baharı getirip dallarında çiçek açtırabilecek kadar güçlü ve etkili bir şey bu sevimli yol arkadaşımız.
Onu sev, hiç bırakma. Kızabilirsin bazen, uzakta kaldığını düşünebilirsin, kırabilir, kırılabilirsin… Ama unutma, ne olursa olsun o sensin, senin bir parçan. Nefes alma nedenin, gülümseme nedenin. Yakaladığın, sarıp sarmalayan, iyileştiren rüzgarın hep onunla olduğunu bil. Her nefesinde biraz daha iyi geleceğini unutma. Her derin nefesinde daha çok çiçeklerinin olacağını unutma. Nefes alman durmadıkça, kalbinin atışlarının durmayacağını sen de biliyorsun. Kalbine iyi davran, gelen rüzgara kucak aç, en derinine sakla onu! Bırakma…

Açıklamaya çalışma olanları, anlayamadığın duygular içinde kaybol. Gözlerini kapat ve sadece dans et! Bırak rüyaların yepyeni hayallerle masallardan daha güzel bir dünya yaratsın sana. İnan, her birinin gerçek olacağına inan. İzin ver her geçen dakikan bir diğerinden daha güzel olsun. Yıldızlarını daha parlak yapan gecenin karanlığını sev, güneşi daha parlak yapan sabaha bir gülücükle karşılık ver. Her şeyin daha iyi olacağından şüphen olmasın. Belki de ilk defa korkmadan bak, güven, sev! Sürpriz yumurtalar her zaman sevilmeyi hakeder, hakettiğinden fazlasını verebilirsin. Kalbine güven, gözlerini kapat, derin bir nefes al. Masalları gölgede bırakacak bir hikayenin başındasın! Unutulmaya yüz tutmuş kalemin ve kağıtların heyecanla seni bekliyor!


Sen yalnızca dans et sözcüklerin arasında, kendini serbest bırak. Bırak kelimelerin kitlensin, aklın karışsın, kalbin kanatlansın! Bir “son” yazamayacağın muhteşem bir kitabın başındasın, tadını çıkar! Ve teşekkür et, yıldızlarını pırıl pırıl yapana, gününü aydınlatana, rüyalarını güzelleştirene, her bir saniyenin önemini arttırana, kalbinde çiçek açtırana, ruhunu sarmalayana! :)